Suriye’deki Rejim Görevlilerinin Kaybolma Süreci Araştırıldı

Suriye’deki Beşar Esed rejiminin üst düzey güvenlik kadrolarının kaybolma süreci, kapsamlı bir araştırmayla gün yüzüne çıkarıldı.
The New York Times, Suriye’de Beşar Esed rejiminin üst düzey güvenlik kadrolarının kaybolmasıyla ilgili bir araştırma yayımladı. “Kaybolanlar” başlıklı dosya, yıllarca işkence, kayıp ve katliamlardan sorumlu tutulan rejim görevlilerinin nasıl izlerini kaybettirdiklerini ele alıyor.
Gazete, Ali Mamluk, Fahd al-Freij, Issam Hallaq, Mohammad Rahmoun ve Ghassan Abbas gibi eski istihbaratçılar ve generallerin nerede olduklarının bilinmediğini, bazılarının kimlik değiştirerek yurt dışına kaçtığını belirtiyor.
Araştırma, Esed yönetiminin iç savaş döneminde işkence ve infaz mekanizmasını yöneten kadrolarının büyük bölümünün ortadan kaybolduğunu ortaya koyuyor. NYT, bu kişilerin fotoğraflarını yayımlayarak, “Suriye halkının acılarının failleri, görünmez oldular” ifadesine yer veriyor.
Habere göre, on binlerce Suriyeli tutuklandı, kayboldu veya işkenceyle öldürüldü. Ancak 2024 sonrasında uluslararası baskıların azalmasıyla rejim kadrolarının bir kısmı ülke dışına çıkarıldı veya diplomatik görevlere atandı.
NYT’nin ulaştığı belgelere göre, bazı isimler, özellikle Ali Mamluk ve Jamil Hassan, uzun süre Avrupa ve Ortadoğu’da gizlice seyahat edebildi. Araştırmada, bu kişilerin yargı önünden korunmak için rejim tarafından bilinçli biçimde ortadan kaldırıldığı öne sürülüyor.
Dosya, NYT muhabirleri tarafından hazırlanmış olup, “Suç Ortakları” adlı ayrı bir bölümde bu kişilerin rollerini ve son bilinen konumlarını ayrıntılı olarak listelemektedir.
Haberde ayrıca, 2024 Aralık ayında Şam’da düzenlenen gizli bir toplantının ardından bazı generallerin Rusya ve İran destekli ağlar aracılığıyla Suriye dışına çıkarıldığı da belirtiliyor.
Esed rejimi yetkililerinin kaçışının uluslararası hukuk açısından büyük bir başarısızlık olduğu vurgulanıyor. BM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin elindeki dosyaların çoğunda sanık olarak geçen bu isimlerin artık ortada olmaması, insan hakları örgütleri tarafından adaletin çöküşü olarak nitelendiriliyor.
NYT’nin manşeti, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı; Suriyeli muhalifler haberi tarihi bir belge olarak nitelendirdi. Suriye İç Savaşı 2011’de başladığından bu yana rejimin kontrol ettiği bölgelerde sistematik işkence, zorla kaybetme ve toplu infaz iddiaları gündemde. 2025 itibarıyla Esed yönetimi ülkenin büyük bölümünü yeniden kontrol altına almış durumda, ancak on binlerce kayıp insanın akıbeti hâlâ bilinmiyor.