Almanya İrşad Kitabevi’nde ‘Maruf Üzere Yaşamak’ Konuşuldu

Almanya’nın Neuss şehrinde İrşad Kitabevi’nde düzenlenen programda, ‘Maruf Üzere Yaşamak’ konusu ele alındı. Rıdvan Kaya’nın sunumuyla gerçekleşen etkinlikte önemli vurgular yapıldı.

Almanya’nın Neuss şehrinde İslami çalışmalarını sürdüren İrşad Kitabevi, bu hafta önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Programın açılışı, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı ve ardından Fahrettin Sönmez’in yaptığı konuşmayla devam etti. Etkinliğin konuğu ise Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya oldu.

Rıdvan Kaya, ‘Maruf Üzere Yaşamak’ başlıklı sunumunu dört ana başlık altında gerçekleştirdi. Bu başlıklar arasında benliğin dikkate alınması ile bencilliğin birbirinden ayrılması, cemaatin önemi, marufu hâkim kılma gerekliliği ve arınma için sorgulamanın şart olduğu yer aldı.

Kaya, konuşmasında maruf (iyilik, doğruluk, erdem) üzere yaşamanın Müslümanların temel görevi olduğunu vurguladı. Hayatın her alanında iyiliği yaymanın ve kötülükten sakındırmanın bir tercih değil, bir kulluk sorumluluğu olduğunu belirtti. Modern çağın bireyselleşen yaşam tarzının bu sorumluluğu zayıflattığını ifade eden Kaya, Müslümanların bu konuda daha aktif olmaları gerektiğini dile getirdi.

Benlik ve bencillik arasındaki farkı açıklayan Kaya, insanın benliğini dikkate almasının fıtrî olduğunu, ancak nefsin arzularını merkeze almanın sapma olduğunu belirtti. Bencilliğin, Allah’ın rızası yerine dünyevi çıkarları önceliklendirmek olduğunu ifade etti. Müminlerin nefsini hesaba çekmesi ve adaletle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Kaya, kibir ve öz eleştirinin önemine de değindi. İnsanların genellikle kendi hatalarına karşı hoşgörülü, başkalarının hatalarına karşı ise acımasız olduğunu belirtti. Bu durumun arınmayı engellediğini ifade eden Kaya, kibirden kurtulmak için kişinin kendisiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

Gıpta ve haset konularına da değinen Kaya, gıptanın insanı hayra teşvik ettiğini, hasetin ise nefreti doğurduğunu belirtti. Peygamber Efendimizin bu konudaki uyarılarına da atıfta bulundu.

Cemaat ve birlik bilincinin önemini vurgulayan Kaya, bireyselleşen dünyada Müslümanların salihlerle bir arada olarak maneviyatlarını korumaları gerektiğini ifade etti. Cemaatin bir kalkandır ve kardeşlik, muhabbet ve dayanışmanın davetin etkisini artıracağını belirtti.

Rifk (yumuşaklık) ahlakına da değinen Kaya, Peygamber Efendimizin ilişkilerinde yumuşaklıkla davrandığını hatırlattı. Kabalık ve katı kalpliliğin insanları uzaklaştırdığını ifade etti. Affedicilik ve öfke kontrolü konularında da önemli bilgiler paylaştı. Kur’an’ın affı esas almayı emrettiğini belirtti.

Son olarak, arınma ve sorgulamanın kardeşlik bağlarını güçlendirmek için gerekli olduğunu vurguladı. Yanlış gördüğümüzde uyarma, kardeşlerimizin bizi uyarması gibi konulara dikkat çekti. Program, konu bağlamında ve Gazze’deki gelişmelerle ilgili soru ve cevaplarla sona erdi.

Başa dön tuşu