Flokser Kimya, 2026’da İhracat Hedeflerini Yükseltiyor

Flokser Kimya, 2026 yılı için ihracat gelirlerini artırmayı hedefliyor. Şirket, toplam satış gelirlerinin yüzde 35’ini ihracattan elde ediyor.
Flokser Kimya, 40 yılı aşkın tecrübesiyle 55’ten fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. Şirket, Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada faaliyet göstermektedir. Ürünleri, doğrudan satış kanalları ve yerel distribütörler aracılığıyla küresel ölçekte kullanıcılara ulaşmaktadır. Flokser Kimya’nın yurt dışı pazarlarında en çok tercih edilen ürünleri arasında buzdolabı sistemleri, sandviç ve soğuk oda panel sistemleri, polyester polioller, poliüre, yapıştırıcılar ve balistik kaplama çözümleri bulunmaktadır. Bu ürünler, otomotiv, ayakkabı, yapı-yalıtım, savunma sanayi ve esnek köpük sektörlerinde talep görmektedir.
Flokser Kimya’nın ihracat gelirleri, toplam satış gelirlerinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturmaktadır. Şirketin 2026 hedefi, bu oranı yüzde 45 seviyelerine taşımak ve ihracat pazarlarındaki büyümeyi sürdürülebilir hale getirmektir. Şirket, mevcut pazarlarda payını artırırken, marka bilinirliğini ve erişimini genişletmeyi de planlamaktadır.
Yeni hedef pazarları arasında Amerika Birleşik Devletleri, Güney Amerika ve Orta Asya bölgesi yer almaktadır. Bu bölgelerde poliüretan bazlı yalıtım ve yapı kimyasalları pazarının büyüme potansiyeli yüksektir. Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği odaklı ürünlere olan talebin artması, şirketin stratejik genişlemesini desteklemektedir. Flokser Kimya CEO’su Ekin Tükek, çevre dostu ve yüksek performanslı yalıtım çözümlerine yönelik güçlü bir dönüşüm yaşandığını belirtmiştir.
Orta vadede, toplam gelirlerinin yüzde 50’sini ihracat kanallarından elde etmeyi hedeflediklerini belirten Tükek, üretim kapasitesini artırmaya ve global distribütör ağını güçlendirmeye yönelik yatırımların devam edeceğini ifade etmiştir. Yeni pazarlarda öncelikli olarak sertifikalı sprey sistemleri ve belgeli PIR sistemleri ile fark yaratmayı amaçlamaktadır. İhracat faaliyetlerini, Türk kimya sanayisinin küresel değer zincirinde güçlü bir oyuncu haline gelmesi yönünde stratejik bir adım olarak gördüklerini vurgulamıştır.
