FT: Yeni Suriye, Esed’in uyuşturucu imparatorluğunu yıkmak için topyekün bir savaş veriyor

İngiltere merkezli Financial Times, Suriye’yi tam ölçekli bir “narkotik devlet” haline getiren Beşar Esed liderliğindeki eski rejimin kurduğu uyuşturucu imparatorluğunu yıkmak için Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara öncülüğünde başlatılan mücadeleyle ilgili uzun bir rapor yayınladı.
Esed’in askerlerinden captagon bağımlılarına
Rapor, geçtiğimiz Aralık ayında Esed rejiminin düşmesinin ardından tutuklanma ya da idam edilme korkusuyla askeri üniformasını çıkaran ve evine ulaşabilmek için saatlerce yürüyebilmek amacıyla yarım captagon hapı almaya başlayan, takma adı “Ahmed” olan eski bir rejim ordusu askerinin hikayesini anlatıyor.
Ahmed, askerliği sırasında yorgunluğu gidermek ya da özgüvenini arttırmak için bu haplara her zaman güvendiğini vurgulayarak alaycı bir şekilde şunları söyledi “Hayatımda hiç o gün olduğu kadar ilaçlara minnettar olmamıştım.”
Gazeteye göre captagon, uyuşturucu ticaretini yılda 5 milyar dolarlık bir sektöre dönüştürerek Suriye’yi dünyanın önde gelen üretici ve ihracatçılarından biri haline getiren Esed rejimi döneminde bol miktarda bulunuyordu.
Şara’nın gelişiyle işler değişti
Ancak Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın iktidara gelmesinden sonra manzara büyük ölçüde değişti. Şam’daki Emevi Camii’nde yaptığı bir açıklamada, “Suriye’nin Esed döneminde büyük bir captagon fabrikasına dönüştüğünü, ancak bugün Allah’ın izniyle bundan temizlendiğini” ifade etmişti.
Uyuşturucu satıcıları, güvenlik görevlileri ve araştırmacıların ifadelerine göre operasyonun sonuçları hızlı oldu, üretim ve kaçakçılık yüzde 80’e varan oranlarda azaldı. Operasyonlar, milyonlarca hapın imha edilmesine ek olarak, daha önce rejim tarafından kullanılan üretim tesislerine yapılan baskınları da içeriyordu.
“Askeri zaferden daha zor bir savaş”
Ancak gazete, uyuşturucuya karşı savaş başlatılmasının bu sorunun hızla çözüleceği anlamına gelmediği uyarısında bulunuyor. Üretim ve kaçakçılık şebekeleri şiddetli bir direniş gösterdi ve bazı sınır bölgelerinde hükümet güçleriyle çatışmalar yaşandı. Kaçakçılar da faaliyetlerini sürdürmek için Suriye kırsalında hükümet kontrolünün kırılganlığından yararlandılar.
Şam’da bir hap yaklaşık 30 sente (yaklaşık 13 Türk lirası) satın alınabilirken, daha yüksek kaliteli versiyonlar Ürdün, Suudi Arabistan ve BAE’de 30 katı fiyatlarla satılıyor.
Captagon’un kökleri ve bir ‘savaş silahına’ dönüşümü
Financial Times, captagon’un ilk olarak 1960’larda Almanya’da tıbbi bir ilaç olarak ortaya çıktığını, ancak daha sonra yasaklandığını ifade ediyor. Orta Doğu’da, Suriye’ye ulaşmadan ve bir savaş silahı olarak kullanılmadan önce Körfez’de partiler ve işçi grupları arasında yayıldı.
Suriye ordusu içinde ve rejime bağlı milis gruplar arasında captagon büyük miktarlarda dağıtıldı: Bazen subaylar tarafından ücretsiz olarak, bazen de açlığı gidermek ve savaşma şevkini artırmak için operasyonlardan önce askerlere verilen çay ya da keklere karıştırılarak.
Esed’in 4. Tümen komutanı olan kardeşi Mahir Esed, Suriye ilaç endüstrisinin ve limanlarının hammadde ithal etme ve Körfez, Avrupa ve hatta Asya ve Latin Amerika’ya ürün ihraç etme kabiliyetlerinden yararlanarak bu ticaretin lideri oldu.
Üst düzey güvenlik operasyonları
Raporda, Esed rejiminden ayrılan unsurların yanı sıra yeni katılanları da içeren yeni narkotik karşıtı güçlerin Aralık ayından bu yana operasyonlarını yoğunlaştırdığı vurgulanıyor.
Bu operasyonların en dikkat çekenleri arasında:
– Şam’da Mahir Esed’e bağlı üretim merkezleri ve laboratuvarlara baskınlar düzenlenmesi.
– 2025’in ilk sekiz ayında 200 milyondan fazla captagon hapı ele geçirildi ki bu rakam 2024’te Esed döneminde ele geçirilenden 20 kat daha fazla.
– Şam’da, kısa bir süre önce narkotikle mücadele polisine katılan bir komşusu tarafından durdurulan ve mahalle sakinlerinin önünde rezil edilen tanınmış bir uyuşturucu tüccarı da dahil olmak üzere büyük uyuşturucu baronlarının tutuklanması.
– Haziran ayındaki üst düzey bir operasyon, Beşar Esed’in kuzeni Vasim Esed’in, Hizbullah tarafından korunduğu Lübnan’dan sınıra yakın bir yerde nakit para ve altın stokunu kurtarmaya çalışırken yakalanmasıyla sonuçlandı.
Hizbullah ile çatışma
Ancak uyuşturucuya karşı açılan savaş kolay değil. Ahmed Şara’ya bağlı güçler eski rejim kalıntıları ve Suriye-Irak sınırında kaçakçılık ağları kuran Iraklı Şii milislerle çatıştı. Deyrizor’daki bir güvenlik yetkilisi, bugün en büyük tehdidin artık IŞİD değil, bu milisler olduğunu ifade ediyor.
Hizbullah, Vasim Esed gibi isimlerin korunmasında rol oynarken, bazı şebekeler Suriye’nin kuzeydoğusu gibi hükümet kontrolü dışındaki bölgelerde faaliyet göstermeye devam ediyor.
Suveyda: Aktif bir kaçakçılık noktası
Gazete, Dürzilerin yoğunlukta olduğu ve Ürdün’e yönelik kaçakçılığın halen devam ettiğini belirtti güneydeki Suveyda vilayetine dikkat çekti. Suveyda’da yeni yöntemlerin bir karışımı kullanılıyor: Dronlar, boş roketler, uyuşturucu hapları göndermek için uzaktan kumandalı balonlar.
Her ne kadar girişimlerin sayısı dramatik bir şekilde düşmüş olsa da (günde on girişimden günler süren durgunluklara), hızlı paranın cazibesi işsiz gençleri cezbediyor: Bir kaçakçıya 30 kilogramlık bir Captagon torbası taşıdığı için birkaç bin dolar ödenebiliyor.
Yolsuzluk ve gizli anlaşmalar devam ediyor
Gazete, daha önce rüşvet aldıkları bilinen bazı Suriyeli sınır muhafızlarının personel yetersizliği nedeniyle hala görevde olduklarını ve kaçakçılığa göz yummaya devam ettiklerini ileri sürüyor. Haberde ayrıca Kalemun’daki bir subayın bazı büyük tüccarların baskınlardan kaçtığını, çünkü narkotikle mücadele birimleri içindeki unsurların baskınlar hakkında bilgi sızdırdığını söylediği aktarıldı.
Ürdün’ün artan baskısı
Ürdünlü yetkililer önlemlerini artırarak gazeteye kaçakçılığa karşı “orantılı ve orantısız güç” kullanacaklarını ifade etti. Eski bir kaçakçı, Ürdün sınır muhafızlarının artık geceleri sızma girişiminde bulunanları derhal vurduğunu, daha önce böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtmiştir.
Güvenlik savaşının ötesinde, Suriye giderek kötüleşen bir sağlık kriziyle de karşı karşıya. Ülkede, kapsamlı rehabilitasyon programları olmaksızın iki haftaya kadar sınırlı hizmet sunan sadece dört bağımlılık tedavi tesisi bulunuyor.
Şam’daki İbn Rüşd Hastanesi’nin müdürü Dr. Gamdi Fareal, tedavi olanaklarının “sorunun boyutuna yaklaşamadığını” belirterek, Captagon’un kıtlığı nedeniyle yüksek fiyatının birçok bağımlıyı kristal meth gibi daha ucuz ve tehlikeli maddelere ittiğini ve bunun da bağımlılar üzerinde ciddi fiziksel hasarlar oluşturduğunu ifade etti.
Uzun bir savaş
Financial Times, Ahmed Şara’nın savaşının yeni Suriye’nin imajını iyileştirmek ve yeniden inşa etmek için gerekli olduğu, ancak bunun muazzam bölgesel talep ve köklü yolsuzlukla uzun vadeli bir savaş olduğunu ifade ediyor.
Haberde araştırmacı Caroline Rose’un şu sözlerine yer veriliyor: “Bazıları captagon ticaretinin rejimin düşmesiyle sona ermesini bekliyordu, ancak geçtiğimiz sekiz ay gösterdi ki bu ticaret ölmekten çok uzak.”
Kaynak: Mepa News