Gazze’den payımıza ne düşecek?

Sunuculuğunu Murat Çetinkaya’nın yaptığı ve Hafız Muhammed Emir Gökmen’in Kuran’ı Kerim kıraati ile başlayan eylemde açılan pankart ve dövizlerle tepkiler dile getirildi.

Necat Yazıcı’nın yaptığı basın açıkmasında meydanlar şahit ki buradaydık, bu akşam yine buradayız ve yarınlarda hep burada olacağız dedi.

İyilik artık bir meleke olmaktan çıktı; başkasından beklenen, başkasına emredilen bir şey olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti; Hatta artık iyilik sadece Allah’a havale edilen bir olgudur…  Oysa yarına bırakılan iyilik, iyilik midir; hayır mıdır yarına ertelenen ödevler? Bugün yerine getirmediğimiz sorumluluk yarın bizlere ağır bir pişmanlık ve vebal olarak dönecektir, bunu hepimiz biliyoruz.

Kendinizi çocuğu kucağında açlıktan can veren annenin, babanın yerine koyun, acaba sizin de kuracağınız cümle şöyle olmayacak mıdır? Mustazafları, mazlumları korumak için kullanılmayacaksa, zalimin başını ezmek için kullanılmayacaksa ne içindir bunca ordular, bunca silahlar, bunca teknoloji? Siz de sormaz mıydınız o annenin yerinde olsanız, Müslüman devletler ne zaman devletliklerini gösterecek diye?

Yoksa elimize bulaşan kanlarla utanmadan, Gazze yerle bir olduktan, Gazzeliler ortadan kalktıktan sonra orayı imar etmek için seçilmiş müteahhitlerimizi mi göndereceğiz oraya? Ve bunu yapmakla, Gazzelilerin kaybolmuş cesetleriyle dolu bir coğrafyayı imar etmekle mi gururlanacağız? Payımıza bu mu düşecek?

O kadar mı zordur, hiç olmazsa yüreklerimizi soğutmak için alçak katliamlara iştirak eden Türk vatandaşı Siyonist katilleri sınır dışı etmek, vatandaşlıktan atmak? O kadar mı zordur limanları, askeri üsleri kapatmak, o kadar mı zordur petrol boru hattınızı alın da başınıza çalın demek? O kadar mı zordur ya da ne kadar zordur ve niçin zordur?

Gazzeli çocukları öldüren açlık değil, bizim reel politiklerimiz, bizim o dillere destan amansız ve şiddetli kınamalarımız, onlar yapsın bunlar yapsıncı ötelemelerimiz…

Maalesef, petrol boru hattından elde ettiğimiz birkaç dolardan daha değerli değil Gazze’nin çocukları. Bunu bizim kulaklarımız duydu, daha nasıl kopacak kıyamet, daha niçin kopmaz kıyamet? … Gazzeli Müslümanların onuru bazılarımız için Siyonist ticaretten elde edilen gelirle mukayese bile edilmeyecek kadar değersiz adeta.

İlginçtir, ne hikmetse birkaç gün içinde üstelik de Siyonist destekli Dürzilere karşı Süveyda’ya seferber olabilen birlikler, on binler bir türlü hemen yanı başındaki Gazze’ye geçiş yapamıyor. Oysa Karabağ’ı zalim Ermenilerin işgalinden kurtaran yiğitlerimiz ben inanıyorum ki müsaade edilse Siyonistlere de gereken cevabı verecektir. Çünkü hepimiz adımız gibi iyi biliyoruz ki, Siyonistler sadece güçten anlar…  

O halde Türkiye Yüzyılının ilk cümlesi terörsüz Türkiye ile birlikte neden Özgür Gazze, Özgür Filistin olmasın?

Boykotu yapalım, boykottan asla geri durmayalım, ama gelin boykotu biraz daha genişletelim. Alışverişle sınırlamayalım boykotu. Sanatçısından siyasetçisine, akademisyeninden sivil toplum kuruluşlarına her kim olursa olsun, “bu sorunun çözümü için gerçek ve etkili bir çabası olmayan muktedirleri görmezden gelelim, keselim onlardan selamı sabahı…

Rabbim istikametten ayırmasın, yolunda olanlardan, yolunda ölenlerden eylesin, ömrümüzü ve akıbetimizi hayreylesin inşallah…

Basın açıklaması İrfan Yıldırım’ın yaptırdığı duanın ardından sona erdi.

 

img-20250726-wa0001.jpg

img-20250726-wa0004.jpg

img-20250726-wa0005.jpg

Başa dön tuşu