HÜDA PAR: Tüm dünya halkları Gazze’nin kapısına dayanmalı!

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin İmir, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İmir, Gazze için somut adımlar atılması gerektiğini belirterek, “Tüm dünya halkları karadan ve denizden Gazze’nin kapısına dayanmalıdır.” dedi.

“Mısır yönetimi, açıkça soykırıma lojistik destek sağlamaktadır”

7 Ekim’den beri Gazze’de tarihte benzeri görülmemiş bir soykırım yaşandığını belirten İmir, soykırımcı israilin “insani yardım” bahanesiyle insanları bir noktaya toplayıp hedef aldığını ifade etti.

Gazze, bir halkın diri diri toprağa gömüldüğü bir kuşatma altındadır.” diyen İmir, “Bu vahim tabloya rağmen, başta Mısır olmak üzere, İslam dünyası hâlâ suskun, pasif ve tepkisizdir. Refah Sınır Kapısı kapalı, diplomasi ise tamamen etkisiz durumdadır. Mısır yönetimi, Refah’ı Filistin’e kapatırken, kapılarını siyonistlere ve Batılılara açarak açıkça soykırıma lojistik destek sağlamaktadır.” şeklinde konuştu.

“Gazze’de akıtılan bu kan, sessiz kalan yöneticileri de boğacaktır”

İşgalci israilin Gazze, Lübnan, Suriye, İran ve Yemen topraklarını aynı anda hedef aldığını belirten İmir, “Bu cüretin kaynağı bellidir: İslam dünyasının utanç verici sessizliği. Bu suskunluk, sadece zulmü cesaretlendirmemekte; aynı zamanda dökülen her damla kana ortaklık anlamına gelmektedir. Gazze’de akıtılan bu kan, sessiz kalan yöneticileri de boğacaktır. Gazze’de ateşkes görüşmelerine arabuluculuk eden ülkeler her gün bir torba un için katledilen insanlar için artık açıklama yapma gereği bile duymamakta, siyonist terör rejiminin tüm vahşiliklerine gözlerini yummaktadır.” dedi.

Somut adımlar atılması için hakların yöneticilere baskı yapması çağrısında bulunan İmir, önerilerini şöyle sıraladı:

– Refah Sınır Kapısı derhal açılmalı, abluka fiilî müdahaleyle kırılmalıdır.

– Siyonist rejime karşı kapsamlı ekonomik, siyasi ve askeri yaptırımlar derhal başlatılmalıdır.

– Tüm İslam ülkeleri acilen toplanmalı ve ortak askeri savunma gücü oluşturulmalıdır.

– Filistin’e doğrudan koruma sağlanmalı, Gazzeli sivillere fiilen kalkan olunmalıdır.

– Malezya’da sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde ilan edilen 1000 gemilik Özgürlük Filosuna koruma sağlanmalı; tüm dünya halkları karadan ve denizden Gazze’nin kapısına dayanmalıdır.

“Kamu işçileri enflasyona ezdirilmesin”

Kamuda çalışan işçilerin toplu sözleşme süreci hakkında da değerlendirmelerde bulunan İmir, yüksek enflasyon karşısında alım gücünün düştüğüne işaret etti. Emekçilerin hakkının korunması gerektiğini belirten İmir, “Kamu işçilerinin enflasyona ezdirilmemesi gerektiğini bir kez daha önemle hatırlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Otomatik enflasyon farkı mekanizması mutlaka sözleşmeye dâhil edilmeli”

Toplu sözleşme görüşmelerinde biriken enflason farkının eksiksiz bir şekilde karşılanması gerektiğini belirten İmir, şöyle devam etti: “Bunun üzerine en az %5 ila %10 oranında reel bir ücret artışı yapılmalıdır. Ayrıca, altı ayda bir devreye girecek otomatik enflasyon farkı mekanizması da mutlaka sözleşmeye dâhil edilmelidir.”

“Çocuk parası ve yıpranma payı gibi sosyal haklarda kayda değer iyileştirme yapılması zaruridir”

Asgari ücrete yapılacak ara zammın kamu işlerini doğrudan etkileyeceğini ifade eden İmir, “Ücret skalası, nitelikli emeği teşvik edecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Bununla birlikte, sağlık desteği, eğitim yardımı, çocuk parası ve yıpranma payı gibi sosyal haklarda da kayda değer iyileştirme yapılması zaruridir.” dedi.

“Emeğin hakkı teslim edilmelidir”

İmir, son olarak şu ifadelere kullandı: “HÜDA PAR olarak önerimiz; 2025 yılı için enflasyon farkı ve reel artışla birlikte toplamda %40-45 oranında bir maaş artışının adil ve dengeli bir başlangıç olacağı yönündedir. Bu artış, kamu maliyesini zora sokmadan planlanmalı; emeğin hakkı teslim edilmelidir. Hem işçinin refahı hem de toplumsal huzur için adil bir toplu sözleşme zorunludur. Emeğin kıymetini gözeten ve emekçinin hakkını teslim eden, adil ve sürdürülebilir bir sözleşme, toplumsal huzura katkı sağlayacaktır.”

Başa dön tuşu