Pektus Hastalığı İçin Devlet Desteği Yetersiz Kalıyor

Pektus hastalığında erken teşhis ve ameliyat dışı tedavi yöntemlerinin devlet tarafından karşılanmaması, birçok çocuğun tedavi olma şansını azaltıyor.
Prof. Dr. Mustafa Yüksel, pektus hastalığında erken teşhisin önemine dikkat çekerek, ameliyat dışı tedavi yöntemlerinin 17 yaşından önce tam iyileşme sağladığını ifade etti. Ancak, bu tedavi yöntemlerinde kullanılan ortezler ve vakum cihazlarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamına alınmadığını belirtti.
Yüksel, ailelerin bu tedavi yöntemlerinin masraflarını karşılamakta zorlandığını vurgulayarak, “Ameliyat dışı tedavilerle bu hastalık 17 yaşından önce yüzde yüz düzeltilebiliyor. Ancak kullanılan vakum ve ortezlerin bedeli SGK tarafından ödenmediği için birçok aile bu imkânlardan yararlanamıyor. Bu durum, çocukların sağlığı açısından büyük bir adaletsizliktir,” dedi.
Devletin sadece cerrahi müdahaleleri karşılamasının tıbbi açıdan doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Yüksel, erken teşhis ve tedavi için devletin destek vermesi gerektiğini ifade etti. “Oysa erken yaşta teşhis konulup bu cihazlar kullanılsa, ameliyata bile gerek kalmayacak. Devlet için de toplum için de en ekonomik ve insani çözüm budur,” dedi.
Prof. Dr. Yüksel, Türkiye’de pektus hastalığının Sağlık Bakanlığı’nın tarama programlarında yer almadığını belirterek, bu durumun erken teşhis oranını ciddi biçimde düşürdüğünü söyledi. “Bu hastalık aile hekimlerinin rutin muayenelerinde kayıt altına alınmıyor. Tarama programına dahil edilirse, erken yaşta teşhis edilip ameliyatsız tedaviyle tamamen düzelebilir. Şu anda farkındalık az olduğu için aileler, çocuklarının göğüs duvarındaki şekil bozukluğunu geç fark ediyor,” diye ekledi.
Yüksel, pektus tedavisinde sadece ailelerin değil, hekimlerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Bu hastalık konusunda hekimler arasında da farkındalık sınırlı. O nedenle bazı çocuklar geç tanı alıyor. Hekimler ve aileler bu konuda eğitilirse, ameliyatsız tedaviyle çok daha fazla çocuğu sağlığına kavuşturabiliriz,” dedi.
Son olarak, Yüksel, toplum vicdanına seslenerek, “Bir çocuk sırf ailesinin maddî gücü yetmediği için tedavi olamıyorsa, bu sadece sağlık sistemiyle değil, vicdanla da ilgilidir. Devlet, erken teşhisi teşvik etmeli ve ameliyatsız tedavileri de SGK kapsamına almalıdır. Çünkü bu sadece bir tedavi değil, bir hayat kalitesi meselesidir,” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mustafa Yüksel’in çağrısı net: Türkiye’de binlerce çocuk erken teşhisle tamamen iyileşebilecekken, devlet desteği eksikliği yüzünden tedavi imkânı bulamıyor. Pektus, yalnızca tıbbi bir konu değil; adalet, farkındalık ve vicdanın sınandığı bir sağlık meselesi haline gelmiş durumda.